Page 9 - Gergemder Bülten Sayı 2
P. 9
YAŞLILIK VE BESLENME
Ortalama yaşam süresinin ve toplam nüfus içindeki yaşlı oranın
artması, yaşlı nüfusun sağlık bakım gereksinimlerinin ve sorun-
larının saptanarak, buna yönelik çözümlerin üretilmesini ge-
rektirmektedir. Bu sorunlardan bir tanesi de yaşlılarda görülen
beslenme yetersizliğidir Yaşlılık döneminde görülen beslenme
sorunlarını daha iyi anlayabilmek için bu dönemde bireyde
görülen ve sorunlara temel oluşturacak fizyolojik, tıbbi ve sos-
yal değişiklikleri incelemek gerekir.
Yaşlılık döneminde beslenme durumunu etkileyen fiz- Dr. Öğr. Üyesi
yolojik değişiklikler, vücut kompozisyonunda, sindirim Emine ÖZER KÜÇÜK,
sisteminde, duyularda ve enerji dengesinde meydana gel- Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane
Hemşirelik Fakültesi, İç Hastalıkları
mektedir. Yaşlılık döneminde meydana gelen en önemli Hemşireliği Anabilimdalı
değişikliklerden birisi vücut kompozisyonudur. Yaşlılık
döneminde kemiklerde ve total kalsiyum seviyesinde düşüş
olur. Ayrıca, eklem esnekliğinde azalma ve eklem hareketlerinde kısıtlılık nedeni ile hareketlilik
azalır. Bu etki besinlere ulaşmada zorluk (alışveriş yapma ve yemek hazırlama kapasitesinin azal-
ması vs.) ile yetersiz beslenme riski yaratabilir. Toplam vücut suyu da yaşın ilerlemesi ile beraber
düşerek yağsız vücut kütlesi kaybına eşlik eder. Susama hissinin de azalmasına bağlı olarak su
alımı azalır. Buna karşılık vücuttan su kaybı fazladır. Su kaybı, su ve diğer sıvı besinlerin fazla tü-
ketilmesi ile telafi edilmezse dehidratasyon gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Yaşla beraber sindirim sisteminde meydana gelen değişiklikler, beslenmeyle olan ilişkisi nedeniy-
le özellikle önem taşımaktadır. Yaşlılarda sıkça görülen iştahsızlık ortaya çıkar ve yaş-lanma ile
birlikte besin alımında fizyolojik bir azalma oluşur. Ağız kuruluğu ve tükürük salgısında azalma
yaşlıların çoğunda görülür ve besin alımını büyük ölçüde etkiler. Diş sayısında azalma ve takma
diş kullanımı besinlerin parçalanmasını ve çiğnenmesini zorlaştırır. Çiğnemenin güçleşmesi tüke-
tilen besin çeşidinde azalmaya neden olarak farklı besin öğelerinin alımını engelleyebilir. Yutma
refleksinin azalmasıyla oluşan yutma güçlüğü, yemek yeme isteğini ve sıklığını azaltabilir. Ayrıca
midenin boşalma hızının da azalması uzun süreli tokluk hissi yaratır. Uzun süreli tokluk hissi,
daha az besin tüketilmesine neden olarak yetersiz beslenme riski yaratabilir. Yaşlı bireylerde yay-
gın görülen gastrit kalsiyum, demir, folik asit, B12 vitamini ve çinko emiliminde ki bozukluklara
sebep olabilir Yaşlanma ile birlikte ince barsaklardan karbonhidrat, protein; yağ, vitamin ve mine-
rallerin emiliminde azalmanın oluştuğu bilinmektedir.
Yaşlanmayla birlikte gelişen değişikliklerden bir diğeri ise tüm duyularda gerileme başlamasıdır.
Tat, koku, görme, duyma ve dokunma duyuları kişilere göre değişik oranlarda azalır. Yaşlı bireyler
dil ve ağız boşluğundaki tat hücrelerinin fonksiyon ve sayısındaki azalmaya bağlı olarak 4 temel
tattan (acı, tatlı, tuzlu, ekşi) bir yada daha fazlasını tanımlayamamaktadır. Yaşlılarda tat ve koku
alma duyusundaki azalma; besinlerin lezzetinin algılanmasını değiştirir ve besin tüketme isteğin-
de de azalmaya neden olarak iştahsızlığa sebep olur. İşitme, görme ve koordinasyon bozuklukları
da yaşlılıkta sık görülür. Duyularda meydana gelen gerilemeler, bireyin fonksiyonel bağımsızlığını
riske sokar ve beslenme ile ilgili aktivitelerini yapma kapasitelerini olumsuz etkiler. Ayrıca görme
kaybı öğünden hoşlanma durumunu ve besin tüketimini azaltır. Yaşlanmayla beraber duyularda
9