Page 4 - Gerhemder bülten 3
P. 4

Doç. Dr. Fatoş KORKMAZ                              Arş. Gör. Şeyma ADIBELLİ
             Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik                    Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik
                         Fakültesi                                            Fakültesi




         YAŞLILIK VE BASINÇ YARALANMALARI



        Basınç yaralanmaları, özellikle kemik çıkıntılar üzerinde uzun süreli ve/veya yoğun basınca veya sürtünme ile
        birlikte basınca maruz kalınması durumunda meydana gelen lokal deri ya da doku hasarı olarak tanımlanmak-
        tadır (European Pressure Ulcer Advisory Panel, National Pressure Injury Advisory Panel & Pan Pacific Pressu-
        re Injury Alliance, 2019). Basınç yaralanmalarının oluşmasında basınç, nemlilik, duyusal algılamanın düzeyi,
        beslenme gibi risk faktörlerinin yanı sıra kişinin ileri yaşa sahip olması da rol oynar. 65 yaş üzeri hastalar ile
        yapılan uluslararası çalışmalarda prevalans % 10.8 ile % 20.3 (Latimer et al., 2019; Sugathapala et al., 2023) 80
        yaş ve üzerindeki hastalarla yapılan bir çalışmada ise %44.6 (Nakashima, Yamanashi, Komiya, Tanaka, & Ma-
        eda, 2018) olarak belirlenmiştir.


        Yaşlanma, hücresel boyutta başlayan ve sistemsel boyuta kadar devam eden değişikliklerin ve fonksiyonel ka-
        yıpların görüldüğü bir evredir. Bu evre, yaşlı bireylere cildin kırışması, kırışıklıkların artması, çizgilerin belir-
        ginleşmesi gibi değişiklikleri getirmenin yanında bireyi yaralanmaya açık hale getirecek fizyolojik değişimleri
        ortaya çıkarmaktadır. Yaşlanma ile birlikte solunum sistemi, kardiyovasküler sistem, gastrointestinal sistem,
        nörolojik sistem, endokrin sistem, bağışıklık sistemi, kas-iskelet sistemi, boşaltım sistemi, deri, görme, işitme,
        tat ve koku gibi duyularda fizyolojik değişimler meydana gelmektedir. Ek olarak yaşlı bireylerin kronik hasta-
        lıklara sahip olması ve çoklu ilaç kullanımı da fizyolojilerini etkileyen diğer süreçlerdir (Aslan, 2019). Yaşlanma
        ile ilgili belirtileri en belirgin yansıtan organ deridir. Yaşlanma sürecine paralel olarak hücre yenilenmesindeki
        ve kanlanmasındaki azalma beraberinde dermis ile epidermis arasındaki bağlantının zayıflamasına, elastik
        liflerin dejenerasyonuna, kollajen liflerin elastikiyet kaybına, melanosit üretiminin azalmasına ve beraberin-
        de epidermis tabakasında incelmeyi getirmektedir (Aslan, 2019; Guyton & Hall, 2007). Sistemler boyutunda
        bakıldığında, kas kütlesinin özellikle 80 yaşında hızla azalması kas iskelet sisteminin zayıflamasına; nörolojik
        sistemin yaşlanması da duyu kaybının gelişmesine sebep olmaktadır. Dolayısıyla tüm bu fizyolojik ve sistemsel
        değişimler yaşlı bireyleri yaralanmalara açık hale getirmektedir (Aslan, 2019).
        Basınç yaralanmalarının önlenmesinde ilk adım yaralanma riskinin değerlendirilmesidir. Uluslararası reh-
        berler, basınç yaralanması risk değerlendirilmesinde geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracının yanında hemşire-
        nin kendi gözlemleri sürecinde verdiği klinik kararını da risk değerlendirmesine katması gerektiğini vurgu-
        lamaktadır (European Pressure Ulcer Advisory Panel, National Pressure Injury Advisory Panel & Pan Pacific
        Pressure Injury Alliance, 2019). Basınç yaralanması riskinin değerlendirilmesinde sıklıkla kullanılan ölçekler
        Braden Risk Değerlendirme Ölçeği ve Waterlow Risk Değerlendirme Ölçeği olmasına karşın yaşlı bireylerde
        riski orta derecede tanımlayabildiği belirlenmiştir (Huang et al., 2021; Park & Lee, 2016; Park, Lee, & Kwon,
        4
   1   2   3   4   5   6   7   8   9