Page 10 - Gerhemder Bülten Sayı 1 Mayıs 203
P. 10

KRONİK HASTALIKLI DEPREMZEDE OLMAK



                                         Elli binden fazla ölü, çok sayıda yaralı ve ekstremite kaybına yol
                                           açan, 6 Şubat 2023 tarihli merkez üsleri sırasıyla Kahramanma-
                                            raş’ın Pazarcık ve Ekinözü ilçeleri olan, 7,8 Mw  (± 0,1) ve 7,5
                                             Mw  büyüklüklerindeki iki deprem ile ülkemiz büyük bir yıkım
                                              yaşamıştır. Bu büyük yıkımın ardından tüm yaş gruplarındaki
                                               bireyler hayatlarına devam etmeye çalışmaktadır.  Kuşkusuz
                                               tüm bu yaş grupları içinde farklı hastalıklara sahip pek çok
                                                birey bulunmaktadır.


                                                Dünyada ve ülkemizde en sık görülen, en fazla ölüme ve yeti
                                                kaybına neden olan bulaşıcı olmayan hastalıkların başında,
                                                obezite, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet
                                                ve akciğer hastalıkları yer almaktadır. Ülkemizde hipertansi-
        yon prevalansı, 60-70 yaş grubunda %70; 70-79 yaş grubunda %76; 80 yaş ve üzerinde %79,7, obe-
        zite prevalansı %30,3, KOAH prevalansı %19.2 ve diyabet prevalansı ise TURDEP-II’ye göre Türk
        erişkin toplumunda %13.7’dir.  Ülkemizdeki kronik hastalıkların görülme sıklığı ve 2022 yılında
        yaşlı nüfusun %9,9’a yükseldiği göz önüne alındığında deprem bölgelerinde kronik hastalık yöne-
        timinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Depremi yaşamak, ardından gelen kayıplar,
        yıkımın gün geçtikçe büyüklüğünün ortaya çıkması gibi devam eden negatif süreçler sistemimizin
        önemli bir parçası olan, iç dengemizi korumamıza yarayan stres mekanizmasını sürekli devrede
        tutmaktadır.

         İç dengemize (Homeostaza) yönelik olan bu
         tehditler stresörler olarak adlandırılmaktadır.
         Stresörler, içsel ve dışsal faktörler tarafından
         değiştirilen çeşitli fiziksel, psikolojik, kimyasal
         veya bulaşıcı pek çok nedeni içermektedir. Bu
         mekanizma, stresli durumlarda fizyolojik ve
         davranışsal tepkilerden oluşan karmaşık bir re-
         pertuarı harekete geçerek, zorlanan vücut den-

         gesini yeniden kurmayı amaçlayan adaptif stres
         tepkisini  oluşturmaktadır.   Hipotalamik-hi-
         pofiz-adrenal eksen, otonom sinir sisteminin
         merkezi ve periferik bileşenler, stres sisteminin
         hayati işlevlerini yerine getiren iki ana sütunu
         oluşturmaktadır. Bu sistemlerin akut stres için
         hayati faydaları olsa da; kronik stres durumla-
         rında, homeostaza yönelik uzun süreli bir teh-
         dit oluşturarak ve hem kalıcı stresörün hem de

         adaptif yanıtın zararlı bir şekilde uzamasının
         neden olduğu çeşitli komplikasyonlarla aşamalı

        10
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14